‘’Elimi uzatsam tutamasam Olanca sevgimi yalnızlığımı Düşünsem hayır düşünmesem Senin hiç haberin olmasa Senin hiç haberin olmaz ki Başlar biter kendi kendine o türkü’’ GÜLTEN AKIN Biri gittiğinde neden eksik hissederiz ya da elinden bebeği alınmış bir çocuk gibi mız mızlanırız. Nedendir öfkemiz,nedendir kustuklarımız etrafa? Kim biliyor sebebini,kim çözecek bu işi şimdi.Neden bu kadar yıkık ya da eksik hissediyoruz.Tüm maneviyatımızı ,benliğimizi birine mi adamıştık, yoksa onu sahiplenme miydi?.Sahiplenme,ne kaba bir tabir ama.Şu dünyada hiçbir şeye tam anlamıyla sahip olamazken,hiçbir yerin hiç kimsenin gitmesini engelleyemezken avuçlarımızdan,yanıbaşımızdan.Neden ki bu denli öfke ,neden bu denli hıçkırıklar.Bilinmezliğin ,kaybolmuşluğun bir günümü daha yitirip götürdüğünü görüyorum.Uzansam tutsam ,koşsam yakalasam...Sanki çok yakınımda ,yakınımda da ben ne ona elimi uzatmak, ne peşinden koşmak, ne de yanıbaşınd